BİR ÜÇÜNCÜ KÜLTÜR KLASİĞİ

Bir Romancı, Bir Şair ve Bir Nörolog. Üçüncü Kültür anlayışının tarihinde çok önemli bir klasik üçleme.

Bir Romancı : Herman Melville ( 1819-1891), Bir Şair: Walt Whitman ( 1819-1892) ve Bir Nörolog: Weir Mitchell (1829-1914). İlk ikisi Amerikan Edebiyatı'nın güçlü başlangıç isimleri, üçüncüsü, Amerikan Nörolojisi'nin Kurucusu. Diğer eserlerinin yanısıra Üçüncü Kültür Tarihi açısından Melville "Moby Dick"'in, Whitman "Çimen Yaprakları"'nın ve Mitchell "Asker Dedlow Vaka Raporu'nun" yazarları. Onları Üçüncü Kültür kahramanları yapan özellikleri, üçünün de, bu eserlerinde ortak bir konudan, insan beyninin beden algısından söz ederek, felsefenin hala başını ve karnını ağrıtan Zihin-Beden Bütünselliği' nden söz etmiş olmaları. Melville, "Moby Dick" te, balina avcılığı günlerinden kalan bir anısını gemi kaptanı Ahab'ın geminin marangozuyla yaptığı konuşmada şöyle ifade eder;

“ Bana bak marangoz. Eminim ki, sen kendini çok iyi, çok temiz bir işçi bilirsin, öyle değil mi? Ama senin yaptığın bacağı taktığım zaman, aynı yerde başka bir bacağın, yani yitirdiğim, etten ve kandan yapılmış bacağın da bulunduğunu duyarsam, senin işçiliğin temiz mi sayılır dersin, marangoz ? Sen asıl o eski bacaktan kurtaramaz mısın beni ?” 
Bu yolla Melville'in ifade ettiği , daha nörolojide gündeme gelmesinden en az 35-40 yıl önce beynin gövdeden eksilen bir parçanın yokluğunu, içindeki gövde haritası nedeniyle kabul etmemesi ve kopan uzvu var kabul etmesi anlamına gelen Hayalet Uzuv Fenomeni' idi. 
Walt Whitman Amerikan İç Savaşı'nın da şairi olarak, cephe gerisindeki hastane çadırlarında gördüğü çok sayıdaki kol ve bacağı kopmuş gazilerde aynı durumun ortaya çıkışını şiirleriyle ifade etti ve Bedenin Şairi sıfatını hak etti. 

En son olarak da, aynı iç savaşın cephe gerisinde askeri doktor olarak çalışan Dr.Weir Mitchell, kolları ve bacakları koptuğu halde, "patates yumrusu" na dönmüş asker Dedlow'un o haliyle kol ve bacaklarını varsayarak yatağından inip yürümeye çalışmasını bir vaka raporu olarak Amerikan Tıp Kongresinde sunar. Bahsettiği, diğerlerinin edebiyat yoluyla ifade ettikleri Hayalet Uzuv Fenomeni'ni bir tıp vakası olarak sunmaktan başka bir şey değildi. 
Bu sıradışı adamların kendi algı dünyalarında, kendi serüvenlerinde ve kendi bilgi dağarcıklarında insana ait bir özelliği kendilerince gündeme getirmeleri anlamında bir "çok bakışlılık",bir "çok kültürlülük". Hayalet Uzuv'un çok kültürlü bir açıklaması.