YENİ

Beyin Temelli Eğitim Modeli : 7 Beyin Gerçeğine Bağlı 7 Kural

Bu sunum ilk olarak Nisan 2016’da TED Koleji tarafından organize edilen 4. Uluslararası Eğitim Çalıştayı’nda daha sonra ise 2016-2017 Kış ve İlkbaharında Üsküdar Üniversitesi ve İstanbul Milli Eğitim Md. Lüğü tarafından organize edilen 4. Bilim ve Fikir Festivali’nde öğretmen ve öğrencilere yönelik olarak yapılmıştır.

İnsanda Öğrenmenin Tarihi binlerce yıl boyunca düzensiz biçimde ve kendi başına devam etmiş ve daha sonra düzenli ve kurallı biçimde başkaları tarafından sağlanan eğitimle yürütülmüştür. Bunlar; Şamanlar ve büyücüler yoluyla, Felsefi görüşler ve filozoflar yoluyla, Din kurumları yoluyla, Özel öğretmenlerle ve en sonunda eğitim kurumları yoluyla yapılan eğitimlerden oluşmuştur.

Eğitimin çocuklar için ifade ettiği anlamların tarihine bakıldığında, başlangıçta, onbinlerce yıl boyunca çocuklar oyun oynayarak ve kendi kendine keşifler yapma yoluyla kendilerini eğittiler. Tarımın ve sonraları da endüstrinin hakim hale gelmesiyle, çocuklar zorla çalıştırılan işçilere dönüştüler. Oyun ve keşif baskılandı. Bazen dini bazen seküler çeşitli nedenlerle, evrensel zorunlu eğitim fikri doğdu ve yavaş biçimde yayıldı. Eğitim önce tekrara dayalı, ezbercilik olarak ortaya çıktı. Okulların yayılmasıyla, çocuklara tarlalarda ve fabrikalarda uygulanan öğretme yöntemleri sınıflarda uygulanmaya başlandı. Daha yakın zamanlarda, okullardaki eğitim yöntemleri biraz yumuşa da, çocuklardan beklentiler hiç değişmedi. Halen de eğitim ve öğrenmedeki temel beklenti, aynen tarlada ya da fabrikada olduğu gibi, çocuklara sunulanların onlardan misliyle alınması esası üzerinde devam etmektedir.

Beyin araştırmaları çağında olmanın sayısız anlamları içinde, eski zamanların mantığına ve öğretilerine dayanan eğitimin beyin gerçekleri doğrultusunda yeniden düzenlenmesi gereği de yer almaktadır.
Beyin Temelli Öğrenme Modelinin Dayandığı 7 Beyin Gerçeği

1.ÖĞRENMENİN YAŞI YOKTUR SÖZÜ DOĞRUDUR : Bunun anlamı, normal beyin yaşlanması sürecinde öğrenmenin hiçbir zaman bitmediği ancak yavaşladığıdır. Hastalıklar dışında, yaşla öğrenme hız arasındaki ilişki tek düze değildir. Yaşla birlikte öğrenme hızında görülen yavaşlama çoğu zaman öğrenmedeki bir biçim değişikliğidir. Eğitim açısından burada önemli olan nokta, okullarda çocuklara öğrenmeyi sevdirmek ve öğrenmenin keyfini yaşamalarına izin vermek-tir. Bu yapıldığında, öğrenme yaşam boyu süren bir keyif haline dönüşür. 

2. EĞİTİM ÇOCUĞUN ÇEVRESİNDE EN FAZLA DUYDUĞU DİL ÜZERİNDEN YAPILMALIDIR : Bunun anlamı, çocuğun doğumundan itibaren beyninde yaptığı ses ve sözcük birikiminin belirli bir istatiksel değere ulaştığında anadile dönüşmesidir. Erken çocukluk döneminde (0-3 yaş) farklı dillere ait istatistik karmaşa yaşandığında bu, geç konuş-maya ya da kekemeliğe yol açabilir. 

3. EĞİTİM SADECE SÖZEL DEĞİL AYNI ZAMANDA GÖRSEL OLMALIDIR: Her bir beyin yarımı kendi kapasitesine bağlı olarak öğrenir. Sol beyin sözel ve mantıksaldır ve bu tür öğrenmede uzmandır. Sağ beyin görsel ve duygusaldır ve bu tür öğrenmede uzmandır. Beyin yarımları güçlü bağlantılar yoluyla birlikte çalıştığına göre, beyin temelli eğitim aynı anda hem sözel hem görsel içerikli olan eğitimdir.

4. EĞİTİM TEK BİR ZEKA KAVRAMI (IQ)ÜZERİNDEN DEĞİL ÇOKLU ZEKA KAVRAMI ÜZERİNDEN YAPILMALIDIR: Sol ve sağ beyin kapasitelerinin farklılığının en doğal sonucu beynin tek tip değil çoklu zeka ürettiğidir. Ancak çocukların zekası hala eski tip sözel-mantıksal zeka üzerinden değer-lendirilmektedir. Genel olarak IQ olarak bilinen zeka sadece sol beyin kapasitesine yönelik zekadır. Beynin tüm zeka kapasiteleri değerlendirildiğinde şimdilerde bozukluk ya da gelişim yetersizliği kabul edilen otizm, disleksi, sinestezi ve hatta dikkat eksikliği farklı zekaların göstergeleri olabilir. 

5.EĞİTİM ZİHİN TEORİSİ GÖZETİLEREK YAPILMALIDIR: Zihin Teorisi başkalarının ne düşündüğünü ve niyetlerini tahmin edebilme yeteneğidir ve beyin ön loblarıyla ilgili bir özellik-tir. Bu yetenek her çocukta doğal olarak bulunur. Bu yetenekleri yoluyla çocuklar doğal psikolog olarak eğitim ortamının ve eğitimcilerin samimi olup olmadıklarını bilirler ve ona göre davranırlar.

6.EĞİTİM AYNA NÖRON GERÇEĞİNE GÖRE YAPILMALIDIR: Beyindeki bir tür nöron grubu başkalarının yaptıklarını taklit etme ya da kopyalama özelliğindedir. Taklit ve kopyalama çocukların en doğal ve hızlı öğrenme biçimleridir. 4 yaşlarında olan bir çocuğun piyano başında Chopin’in eserlerini çalabilmesi, nota ve solfej bilgisinden değil öğretmeninin parmak hareketlerini kopya edebilme yeteneğindendir. Eski eğitim modellerinde bu yetenek okullarda baskılanmaktadır.

7.EĞİTİM HAZ UYANDIRICI VE ÖDÜLLENDİRİCİ YOLDAN YAPILMALIDIR: İnsan beyninin motivasyon, öğrenme, inanma ve başarı işlevlerinin merkezi Ödül-Haz Merkezi’dir. Bu merkez iki biçimde çalışır: Doğal biçimde içinden geleni yapma ya da yaratma yoluyla- ki bu çocukta sanatsal yeteneklerin kendini ortaya koyma yoludur- ve başarılan bir iş nedeniyle verilen ödül ya da haz duygusu- ki bu da başarının devamını garanti altına alan yoldur. Ödül-Haz Merkezi beyinde, çok anlamlı biçimde, içgüdüsel merkezlerle karar merkezlerinin kavşağında bulunur. Bu merkezin yakıtı beyindeki hareket, motivasyon ve dikkat maddesi olan Dopamin’dir.

Yorum Yapılmamış

Sağ Beyin-Sol Beyin Testi
2017-07-04 09:14:02 İnternette çok sayıda sağ beyin-sol...
Beyin ne organıdır?
2017-04-17 11:58:25 Beyin ona sahip olan bütün...
Beynin girintili-çıkıntılı yüzey yapısının bir anlamı var mıdır?
2017-04-17 13:15:12 Beyinlerde gördüğümüz girintili-çıkıntılı yüzey yapısının...
OTİZM VE BEYİN-1-
2017-05-30 08:56:14 İşte ortada kalmış konulardan biri...